GEZİ

Tokya’da Görülmesi Gereken En İyi 13 Yer

Tokyo’da ne yapacağınıza ve nereleri gezeceğinize karar vermek, ne kadar zamanınız olduğuna bağlıdır ve Tokya’da gerçekten görülmesi gereken yerleri gördüm ve gezdim diyebilmek için en az 1 ay  boyunca Tokyo’da kalmanızı tavsiye ediyoruz.

Tapınaklar, müzeler, bahçeler ve konaklama yerleri gibi daha sakin mekanlar arasında çeşitlilik gösterirken, Tokyo’da kafanızı karıştıracak fazlasıyla farklı ve güzel şeyler vardır.

Başlıklar

Tokyo’da Görülmeye Değer En İyi Yerler

1. Yayoi Kusama Müzesi

Shinjuku’nun bir banliyö bölgesinde, beş katlı, pürüzsüz beyaz bir bina yükseliyor. Burası  tamamen Yayoi Kusama’nın(avangard sanatçısı) eserlerinin tanıtıldığı bir müzedir .

Şu anda, koronavirüs tedbirleri nedeniyle  giriş, 90 dakikalık bir süre ile sınırlı olup, 40’ar kişilik gruplar halinde içeri alınabilmektedir.

2. Shinjuku Gyoen Ulusal Bahçesi

Bir Japon bahçesinde gezintiye çıkmak ister misiniz? Bunu ve daha fazlasını Shinjuku Gyoen’de bulabilirsiniz.

Yerli ve geleneksel bahçelere ek olarak, 144 dönümlük park, Fransız ve İngiliz Peyzaj bahçelerini barındırıyor. Simgesel yapıları çarpıcı ve akıllarda unutulması imkansız bir hatıra bırakacaktır.

Eskiden bir imparatorluk bahçesi olan bu bahçe, 2. Dünya savaşı’ndan sonra ulusal bir bahçe haline geldi; dolayısıyla bu değerli arazinin her zaman güzel bir şekilde korunduğunu bilmelisiniz.

Ayrıca denk gelirseniz kiraz çiçeği mevsimini kaçırmayın .

3. Tsukiji Pazarı

Ekim 2018’de dünyanın en büyük balık pazarı Tsukiji, 83 yıl sonra kapandı ve  iki ayrı bölümde yeniden restore edildi.

Ton balığından  uni sandviçlere kadar her şeyi sunan sokak yemeği tezgahlarıyla her zamanki gibi bol çeşitlilik mevcut. Bu arada yolun hemen aşağısındaki Toyosu Pazarı’nda , bir dizi suşi barında taze çiğ balıkların tadına bakabilir, müzayedelere (önceden Tsukiji’de yapılıyordu) ve ikinci kattaki bir izleme istasyonundan canlı balık satışlarına göz atabilirsiniz. Ayrıca çatı katındaki Tokyo silüetinin manzarasını sunan geniş yeşil alanı da gezebilirsiniz.

4. Şibuya Kavşağı

Tokyo’nun dünyanın en kalabalık şehri olduğundan biraz olsun etkilenen herkes, Shibuya Crossing’deki dünyanın en işlek kavşağını ziyaret etmelidir. İşe gidip gelenler, farklı milletterden turistler ve alışverişi yapanlar  bekleyip geçerken, reklamların yanıp söndüğü devasa video ekranları her köşeden yükseliyor.

İlginç bir şekilde yatıştırıcı etkisi olan bu görüntü, hayattaki yollarımız ne kadar farklı olursa olsun hepsinin bir anda kesişme eğiliminde olduklarını hatırlatıyor. Gitmek için en iyi zaman, kalabalığın en yoğun zamanlarından biri olan akşam üzeri vaktidir.

Shibuya kavşağının üzerinde yakın zamanda açılan Shibuya Scramble Square kulesi, cadde seviyesinden 230 metre yüksekte bulunan Shibuya Sky çatı gözlemevinden şehrin panoramik manzarasının yanı sıra ünlü geçidin kuşbakışı görünümünü de sizlere sunuyor.

5. Nezu Müzesi

Ünlü mimar Kengo Kuma tarafından yeniden tasarlanan Aoyama semtindeki bu sakin müze, geleneksel sanat için çağdaş bir tapınaktır. Bambu kaplı duvarların yanında uzun, üstü kapalı bir giriş yolu, minimalist bir giriş görevi görür.

Yaklaşık 4000 metre karelik alana sahip olan mülk, tek başına bile olsa ziyaret etmeye değer muhteşem bir özel bahçeye ev sahipliği yapmaktadır. Müze içerisinde yer alan eserlerin büyük kısmı, bir zamanlar Japonya’nın Tobu Demiryolunun başkanı Nezu Kaichiro’nun özel koleksiyonuydu. Yüzyılın ortalarından bu yana koleksiyon büyüdü ve şimdi 7.400’den fazla esere ev sahipliği yapıyor.

6. Ryogoku Kokugikan’da Sumo Etkinliklerini Görebilirsiniz

Altı resmi büyük turnuvadan  üçü Tokyo’da bulunur ve hepsi Ryogoku Kokugikan’da gerçekleşir.

Stadyum, yeşil, pavyon tarzı çatısı altında 11.000’den fazla istekli taraftara ev sahipliği yapmaktadır ve  resmi turnuvaların her biri iki haftadan fazla sürmektedir.

Ryogoku Kokugikan’ın bazen başka etkinliklere (örneğin boks) ev sahipliği de yapar,  ancak sumo güreşleri,  arenanın cazibe merkezidir ve Tokyo’da sumo görmeyi umuyorsanız onu bu mekanda bulabilirsiniz.

COVID-19’un yayılmasını önlemek için  büyük turnuvalar daha az seyirciyle gerçekleşiyor ve seyircilerin maske takması zorunludur.

7. Yoyogi Parkı

Yoyogi Parkı, Tokyo’nun en eğlenceli parklarından biridir. Harajuku’dan kısa bir mesafede, Şibuya’da 134 dönümlük bir alana yayılıyor ve gerek piknik yapmaya gelenlerle ve gerek sanatçılarla dolup taşıyor. Kuzey tarafı, yerlilerin ve turistlerin Japon Zelkova ağaçlarının gölgesinde yayıldığı ve büyük bir göletin etrafında toplandığı geniş çimenler boyunca temiz yürüyüş yolları ile yemyeşil görünüyor.

Burada her an badminton takımının sallanan raketlerini, bongoya vuran bir davul çemberini veya ritmi takip eden amatör dansçıları görebilirsiniz.

8. Tokyo Skytree

634 metre yüksekliğiyle Tokyo Skytree en yüksek kuledir. Yayın kulesinin 360 derecelik gözlem güvertelerinden, tüm şehir  çarpıcı gökdelenleri ve neon kavşakları  büyülü bir devre kartı gibi görebilirsiniz.

Burası önemli bir turistik mekandır ve bilet fiyatı çok da ucuz sayılmaz (4.000 Yen’e kadar veya tam erişim için 36$’a kadar)

Japonya’nın bazı büyük ağlarına ev sahipliği yapan, kullanımda olan bir yayın kulesi olsa da, aynı zamanda bir turistik cazibe merkezidir. Ağızları açık bırakan manzarayı seven herkes gibi bu deneyimin (özellikle hızlı asansör yolculuklarının) keyfine varacaksınız.

9. New York Barı

New York Bar, Park Hyatt’ın 52. katında bulunan gösterişli ve sofistike bir kokteyl bardır . Manhattan, Old Fashioneds, kozmos ve martini gibi tüm Amerikan klasiklerini görebilirsiniz. Japon birasının yanı sıra bir dizi Şampanya ve Amerikan şarapları da vardır ve ışıltılı şehrin manzarası geceleri büyüleyicidir. Bu bir caz bar ve bu yüzden harika bir grubun çaldığı müzik eşliğinde içkinizi yudumlayabilirsiniz.

10. Oedo Antika Pazarı

Oedo Antika Pazarı, Tokyo İstasyonu yakınında ayda iki kez düzenlenen, harika antika ve eski ürünler satan tezgahların bulunduğu muhteşem bir açık hava fuarıdır. Yüzlerce bağımsız tezgahtar, türünün tek örneği olan eşyalarını satmak için tezgahlarını açarlar.

Tokyo’da çok sayıda antika veya eski ev eşyası mağazası yok, bu nedenle eviniz için eski, ilginç ve benzersiz Japon eşyaları arıyorsanız burası tam size göredir.

Oedo’da satışa sunulan ürünler tamamen tek  ve benzersizdir. Tokyo’nun başka bir bölgesinde burada bulacağınız  tarza sahip bir dükkan bulmakta zorlanabilirsiniz. İlk ürünler için günün erken saatlerinde gelmenizde fayda var.

11. Sögetsu Vakfı

Akasaka Sarayı’nı çevreleyen parkın karşısındaki güzel bir binada bulunan Sogetsu Ikebana Okulu’nda, çiçek düzenlemenin antik Japon sanatı olan Ikebana’da bir derse katılabilirsiniz.

Binaya girdikten sonra, Isamu Noguchi tarafından özellikle çiçekler için tasarlanmış, taş ve sudan yapılmış inanılmaz bir açık alan olan Sogetsu Plaza’ya giriyorsunuz ve ders sürecinde çiçek düzenlemenin pratiklerini ve aynı zamanda İkebana’nın Japon kültürü için tarihi ve önemi hakkında her şeyi öğreneceksiniz.

12. Isetan

Isetan, Tokyo’nun en iyi ve en ünlü mağazasıdır; geçmişi, bir kimono dükkanı olarak başladığı 1886 yılına dayanmaktadır. Shinjuku’daki genişleyen mağazanın her biri özel bir şey sunan dokuz kata yayılmıştır.

Uluslararası isimlerin yanında,  yerel japon markaları ile büyük bir moda yelpazesi mevvuttur. Öğle yemeği için güzel hazırlanmış bento kutuları da dahil olmak üzere çeşitli Japon atıştırmalıkları ve güzellikleri satan B1 katındaki harika yemek salonunu ziyaret etmeyi unutmayın.

13. Bellwood

20. yüzyılın başlarından kalma bir Japon kahvehanesinden sonra modellenen bu gösterişli bar, Fuji Dağı ve ayın altında martini resimlerinin yer aldığı barın adını taşıyan vitray panel gibi modern retro dokunuşlarla donatılmıştır. Ana alan, iş çıkışı içecekleri veya gece gezintileri için harikadır.

Bar yakın zamanda bir dizi yiyecek ve kokteyl eşleştirme deneyine ev sahipliği yapmak için camla kaplı özel bir oda açtı ve klasik kokteyller,  üzerine farklı dokunuşlar eşliğinde ustalıkla hazırlanır. Pirinç bazlı shochu ile yapılan Kome Tonic ile hafif başlayın, ardından mevsimsel menüyü keşfedin: cin ile yapılan Tango Mule ve kavrulmuş mate ile bağlanmış Fernet Branca’yı da tatmayı ihmal etmeyin.

Bular da ilginizi çekebilir:

İlgili Makaleler

Bir yanıt yazın

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Başa dön tuşu